Çelik, sendikalara da eleştiri yönelterek, “tabanlarına konuyu çıkıp adam gibi izah etmiyorlar” dedi. Çelik, TBMM’de Milliyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi:
KİMSE TAVİZ VERMİYOR: Teknik heyet çalışıyor, müsait olan zamanda biraraya geleceğiz. Çözülmesi gereken bir konu. Kimse taviz vermiyor, tıkanmış bu iş. Mahkemelerde 10 binlerce dosya var. Tazminatını alamayanlar var, amma karışık iş.
İŞVEREN OLUMSUZA GİTTİ: Taraflarla bir araya geleceğiz. Uzlaşmaktan başka çare yok. Tablo öyle. ‘Uzlaşmıyoruz efendim’ denirse, o zaman şu çıkıyor ortaya; Yüzde 9 sendikalı işçi var, yüzde 90 sendikasız işçi var. Böyle bir şey olabilir mi? Düşünebiliyor musun Çalışma Bakanı çıkıp diyor ki; ‘bütün çalışanlar yüzde yüz tazminat haklarını alsınlar’. Sendikalar buna ‘bizce yüzde 90 almasın’ anlamına gelen tavır sergiliyor. İşveren de şimdi olumsuz tarafa epey gitti. Tabloyu görünce diyor ki ‘olmayan yük üzerimize geliyor, boş ver böyle kalsın’ diyor. İşverenin işine gelmeyen sistem.
TABANLARINA ADAM GİBİ ANLATMIYORLAR: Açık oturuma çağırın çıkarın konuşalım. Böyle bir şey olabilir mi? Onların yapmaları gereken teklifi hükümet yapıyor. Tabanlarına konuyu çıkıp adam gibi izah etmiyorlar. Ben çıkıp Türk-İş, DİSK, Hak-İş kongresinde konuşuyorum. Gidiyorum orada işçinin değil, işverenin de hakkını savunuyorum. Geliyorum işverene, işçinin hakkını da savunuyorum. Sen sendika olarak çıkacak diyeceksin ki, ‘şurada menfaatimiz şu kadar, burada menfaatimiz bu kadar’ diyeceksin ve işçiyi yönlendireceksin, bilgilendireceksin.
SEÇİM ATMOSFERİ ETKİLİ: (Sorunlu konularda arabuluculukta hep başarılı olurdunuz, burada niye böyle oldu? sorusu üzerine) Başarıyoruz da, seçim atmosferi etkli tabii. Bilen bilmeyen konuşuyor, bilen bimeyen yazıyor. Hiç alakası olmayan başını sonu tutmayan şeyler. Taraflar diyor ki, ‘ne oluyor?’. İşçinin hakkını korumanın dışında bizim düşüncemiz yok. İşçi mağdur, Bütün işçilerin hakkını korumak için çıkış yolu bulmak gerekiyor. İşverenin lehine bir şey yok ki. İşçinin lehine düzenleme. Yüzde 10 adam tazminatını alırken, yüzde 100 almaya başlayacaksan ‘şuradan fedakârlık yaparım’ demen lazım. ‘İki adım gelirim sana, üç adım sen gel’ diyeceksin ki anlaşılsın. ‘Ben gelmem yüzde 90’ı da ver’ demek olmaz. Niye versin adam, vermiyor. Kanun buna müsaade etmiyor. 12 ay çalışana vermiyor da niye 11 ay çalışana versin. Onu vermek için sen bir şey yapacaksın ki o da yapsın.
KRİTİK ‘SON’ TOPLANTI: (Son toplatıdan birşey çıkmazsa düzenleme 2015’teki genel seçim sonrasına kalır mı? sorusu üzerine) Mevcut sistemin sürmesi çok zor. Bu konu bitmez. Bu konu artık rafta da durursa tartışılır. Cin şişeden çıktı tabii efendim. Çok sıkıntılı bir konu. Mutlaka çözülmesi gereken konu. Çok da uzun sürmez, sürdüremezsiniz mağduriyetler arttı ve tartışılıyor artık. Olmayacak gibi gözükse de belli olmaz.
BİREYSELDEKİ GİBİ TEŞVİK
Oturup bir noktada yumuşayıp adım atmak gerekiyor. Hatta biz Hazine’den yüzde 25 destek verdik. Çözüme bir katkıdır bu. Hazine 8 puanının yüzde 25’ni ödeyecek. Atıyorum yük 6 puansa 1.5, dörte birini karşılayayım diyorum. ‘Ben senin hesabına 50 liranın 15 lirasını ödeyeyim’ diyor devlet. Aynen bireysel emeklilikte olduğu gibi. Niye teşvik etmek için.
ÖNDER YILMAZ
ÖNDER YILMAZ