Bu yıl yaş çay alımı konusunda tüm zamanların rekorunu kırdıklarını belirten Alim, “1999 yılında 843 bin ton yaş çay alınarak o zamana kadarki en yüksek alım gerçekleştirildi. Bu yıl 857 bin tonu geçerek tüm zamanların rekorunu kırmış olduk. Üreticilerimize 2 milyar 600 milyon gibi bir yaş çay parası ödedik. Ekim sonunda 770 milyon Lira daha ödeyeceğiz. Böyle bir girdi bölgemizde çaydan sağlanıyor” dedi.
Maliyetin Altında Satış Yapmadık
Özel sektöre maliyet altında kuru çay satışı yapıldığı iddialarına yanıt veren Alim, şöyle konuştu:
“2017-2018 yıllarından depolarımızda kalan çayları az bir kar marjıyla ama kesinlikle maliyetin altına düşmeden hem firmalara hem vatandaşlara satarak eski çaylarımızı tükettik. Hiçbir şekilde maliyetin altında çay satışı yapmadık. Sattığımız çaylardan dolayı kurum zarar değil, aksine kar ediyor. Bu çaylar depoda kalsa stoklama ömründen dolayı imha etmek durumunda kalabilirdik ama eski çayları satarak hem depoları temizledik, hem de üreticilerimizden daha çok yaş çay alabilmemizin önünü açtık. Şu an depolarımızda 2020 yılı çaylardan az kaldı, onları da sattığımızda sadece bu yıl ki çay stokumuz elimizde olacak. Bunun da olumlu bir durum olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
En uzunu yıl sonu olan vadeyle çaylarımızı satıyoruz. Sonuçta depomuzda kaldığında bu çayların bir saklama maliyeti var. Diğer taraftan kredi ile yaş çay bedellerini ödediğimiz için aldığımız paranın bir maliyeti, faiz gideri var. Bunları düşündüğümüzde çayların depoda bekletilmesinin kuruma faydası yok. Sonuçta 100-200 ton çay vermiyor, 5-10 bin ton rakamlarında kuru çay satıyoruz. Fabrikalarımızdan tasnifli çıkan bu çayın nakliyeleri de alıcı firmaya ait oluyor. O kadar ince düşünüyoruz ki verdiğimiz big-bag torbaların geri getirilmesini, aksi taktirde ücretinin ödenmesi şartını da koyuyoruz. Böyle ince düşündüğümüz halde çayları ucuza sattığımız şeklinde söylemler doğruyu yansıtmıyor.”
Herkes İçin Aynı Fiyat!
Maliyet altında kuru çay satışı yapmadıklarını vurgulayan Alim, “Bu satışlar bizzat fabrikaların deposundan olduğu için kurumun menfaatine olduğunu düşünüyorum. Özel sektöre 2019'da 22 Lira 40 Kuruş +KDV’den çay verdik. Bu yıl ise 27 Lira 50 Kuruş +KDV’den çay verdik. Son satışımız 28 Lira 30 Kuruş +KDV’den oldu. Şu anda da yine isteyen herkese, üreticilerimiz ve çalışanlarımız da dahil 28 Lira 30 Kuruş +KDV’den çay satışımız devam ediyor. Kesinlikle özel sektöre ayrı, vatandaşlara ayrı fiyattan satış yapmıyoruz. Önümüzdeki sene üreticimizden yine fazla çay alabilmek için elimizdeki kuru çay stokunu azaltmamız gerekiyor” diye konuştu.
İlk Kez Bu Kadar Satış
Şimdiye kadar 116 bin 500 ton kuru çay satışı gerçekleştirdiklerini belirten Alim, “Yıl sonunda 150 bin tonu geçmeyi hedefliyoruz. Gerçekleştirirsek fiili olarak 150 bin ton ilk kez ambarlarımızdan çıkmış olacak. Yurtdışına çay satışı çalışmalarımız da devam ediyor. Avrupa'da 2-3 bin ton arasında bir satış yapıyoruz. Yeni hedefimiz bu rakamı 5 bin ton seviyelerine çıkarmaktır. Ayrıca Pakistan her yıl 185 bin ton civarı bir çay alıyor. Bizim de 2 yıldır çalışmalarımız var bu ülkeyle, en azından 15 bin tonluk bir çay satışı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Sakız, Helva, Makarna
Çaykur Çay Satış Mağazalarının 7.’si Ankara’da açıldığı, Kasım içinde 8.’sini de Diyarbakır’da açacaklarını belirten Alim, “Mağazalar çok beğeniliyor. Hatta yurtdışında da açılması yönünde talepler var. Ama önceliğimiz yurtiçi. Kayseri ve Mersin Bölge Müdürlüklerimizin olduğu illerde de mağaza çalışmamı var. Çay satış mağazalarımızda 90-100 çeşit çayımızı görücüye çıkıyor. Özellikle şu sıralar maçha çayımız çok satıyor. Yeşil çay pudrası da dediğimiz bu çaydan Libya’ya 50 koli gönderdik. Yakında mağazalarımızda yeşil çaylı Çaykur helvası satışına da başlayacağız. Aynı zamanda yeşil çay sakızı ve yeşil çaylı makarna konusunda Ar-Ge birimi çalışmaları devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Rekabetten En Fazla Etkilenen Kurum
Özel sektörün çay fiyatı altında yaş çay almasına değinen Alim, “Özel sektör veya Çaykur gözüyle bakmıyoruz. Her zaman çay gözüyle bakıyoruz. Girdi maliyetleri özel sektörde artıyorsa, Çaykur’da da artıyor. İşçilik anlamında, çalışan maliyeti bizde daha fazla. Buna rağmen özel sektör daha düşük fiyata çay alırken biz 3,87’yi veriyoruz. Bu anlamda maliyet bizim için daha yüksek. Rekabet gözüyle bakarsak Çaykur, rekabetten en çok etkilenen kurum” dedi.
Didi ve Su Fabrikası
Yeşil çay satışının özellikle pandemi döneminde çok fazla arttığını belirten Alim, “Yurtdışı talepleri, kendimize ancak yettiği için karşılayamadık. Didi konusunda fabrika kurma çalışmaları da devam ediyor. Düzce’de aldığımız bir yer var. Fizibilite çalışmaları yapıldı, suyu da hazır. En azından 2,5 litrelik ürünleri orada üreterek başlamak istiyoruz. Finans durumu iyi olsa, kendi ticari ağımızı kullanarak Çaykur Su markasını da hayata geçirmek istiyoruz. Çok güzel bir su kaynağımız var fabrika kuracağımız yerde. Bir an önce Didi ve Su fabrikamızı hayata geçirmemiz gerekiyor” dedi.
Beyaz Çay Çok Değerli Olacak
Bu yıl üreticiden kilosu 600 TL’ye alınan beyaz çayda, geçen yılbaşında stokların neredeyse tükendiğini belirten Alim, “Mayıs'ta üreticiden biraz beyaz çay aldık. Temmuz'dan sonra 100 güne yakın yağmur yağdı. Beyaz çay güneşli havada toplanması gerekiyor. Bu yüzden bu sene fazla beyaz çayımız yok. Olan da çok değerli olacak sanırım” dedi.
Hemşin’deki Kazada Bilirkişi Raporu Bekleniyor
Hemşin Organik Çay Fabrikasında meydana gelen ve 2 işçinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili de konuşan Alim, “Keşke olmasaydı. Her 2 arkadaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Kazayla ilgili henüz Bilirkişi Raporu netleşmedi. Üç kazandan birisi alt kısımdan yarıldı. Basınç ile ilgili bir durum olduğu düşünülüyor. Kazanlarımız 12 bar basınca dayanıklı, biz ise 5-5,5 bar civarında kullanıyoruz. Parçalar Bilirkişi tarafından inceleniyor, raporlar netleşince kazanın neden meydana geldiği ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.