CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, mevsimlik işçilerin taleplerini savunarak, "Sarayı 4 ay kapatın, Çaykur'un mevsimlik işçilerine kadro verin" dedi.
CHP İl Başkanı Deniz, 'Çayımıza ve Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz' adlı basın açıklamalarının 7.'sini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ana-baba ocağım' dediği Güneysu'da gerçekleştirdi.
Konuşmasında, kamuoyunda ‘Sansür Yasası’ olarak bilinen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Genel Kurulunda AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaşmasına değinen Deniz, “Yeni çıkan Basın Yasasına göre, sarayın harcamalarından bahsetmek artık 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabileceğimiz bir konuma getiriliyoruz” dedi.
Mevsimlik İşçilere Kadro Hakkı Verilsin
Aynı açıklamayı dün Kalkandere'de de yapan Deniz, şunları kaydetti:
"Her çalışanın 12 ay aş ve iş talebi en temel hakkıdır. Geçici veya mevsimlik işçi diye bir şey olmaz. Elbette ki mevsimlik ve geçici yapılan işler vardır ama bu işlerin olması çalışanların mevsimlik veya geçici olarak çalışmaya mahkum edilmeleri demek değildir.
Devlet, her çalışan vatandaşının 12 ay eksiksiz çalışmasını sağlamak buna ilişkin çalışma kuralları ve olanakları yaratmak zorundadır. Çaykur’da çalışan mevsimlik ya da geçici işçilerin en doğal hakkı da 12 ay çalışmaktır. Bu sorun Çaykur'da mevsimlik ya da geçici olarak çalışanların talepleri ve görüşleri alınarak çözülmelidir."
Sarayın Harcamalarından Bahsedene Hapis
Biz, 'bunu çözün' dediğimizde bize itiraz ediyorlar. Kaynağı nerden bulacağız, diye. Sarayın günlük masrafı 10 milyon, aylık masrafı 300 milyon, yıllık masrafı 3 milyar 600 milyon. Örtülü ödenekten harcanan para 2 milyar 500 milyon TL. Yeni çıkan sansür yasasına göre bu harcamalardan bahsetmek artık hapisle cezalandırılacak. Bir ara Barzani'nin maaşını da ödedik. Herkese var ama Çaykur'un mevsimlik işçilerine yok!
Taban Fiyat Uygulansın!
Bu çay sezonunda gördük ki özel sektör Çaykur’un açıklamış olduğu fiyattan çay alabiliyormuş! Taban fiyat uygulanabiliyormuş. Özel sektör Çaykur’un açıkladığı fiyattan çay aldığında ne kota sorunu, nede kontenjan sorunu var. Yıllardır çay üreticisini koruyacak Çay Kanunu çıkarılsın dedik. Bu amaçla Çay Kanun Tekliflerimizi Meclis'e sunduk ama ret edildi. AKP’nin Meclis'e sunduğu Çay Kanun teklifini görünce ret nedenini anladık.
Ruhu ve Niyeti Bozuk Çay Kanunu
AKP tarafından çıkarılmaya çalışılan Kanun, devletin çay tarımındaki sorumluluğunu ve görevini ortadan kaldırarak Türk çayını tamamen sermayeye açacak, çay üreticisini yoksullaştırarak köle edecek, Çaykur'un yok edilmesini sağlayacak, uzun vadede yerli girişimcilerinin de devreden çıkarılarak Türk çay tarımının tamamen yabancıların eline geçmesini sağlayacak bir kanun.
AKP tarafından Meclis gündemine yeniden getirilecek olan kanun teklifine karşı mücadele etmek hepimizin herkesin görevidir. Çünkü çaya, Çaykur’a sahip çıkmak demek geleceğimize sahip çıkmak demektir. Bu kanunun ruhu bozuk. Çünkü niyeti bozuk. O nedenle bu kanunun tümü geri çekilmeli ve yeniden konuyla ilgili tüm tarafların bir araya gelmesiyle yeni bir çay kanunu çıkarılmalıdır.”
AK Parti ve STÖ'lere Çağrı
Açıklamasında AK Parti hükümetine seslenerek üreticinin, Çaykur’un ve mevsimlik işçilerin korunmasını isteyen Deniz, şöyle konuştu:
“İçinde taban fiyat uygulaması olmayan, üreticiyi mağdur edecek, Çaykur’u yok edecek kanun teklifini bütünüyle geri çekiniz. Gelin hep birlikte en geniş katılımla en geniş mutabakatla çay kanununu hazırlayalım ve meclisten geçerek yasalaşmasını sağlayalım. Yaş çaya verilen destekleme bedeli 30 kuruştan en az 1 TL’ye çıkarılsın ve 2022 yılı bitmeden ödensin.
Çay üreticilerinin promosyon talebi yerine getirilsin. Çaykur’da çalışan mevsimlik işçilerin sorunları çözülsün ve talepleri yerine getirilsin, 12 ay aş ve iş tüm çalışanların en doğal ve demokratik hakkıdır.
Rize Ticaret Borsası, Çaykur, Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odası ve Rize Müsiad ve Ziraat Odaları, belediyeler çay üreticilerinin çocuklarına burs versin. Bu burs talebimiz aynı zamanda tüm öğrenciler içinde geçerlidir. AKP’nin hazırlamış olduğu ve 1 Ekim’de yeniden gündeme getireceğini açıklamış olduğu bu kanun teklifi iktidardan gidecek olan AKP’nin gider ayak çay tarımına atacağı son kazıktır.
Bu kanun teklifi iktidardan giden AKP’nin çay sektörünü kendi yandaşlarına devretme amacını gütmektedir. Bu çay kanunu yasalaşırsa çay üreticisi kendi tarlasında köle olacak Çaykur’da yok olacaktır. Geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmanın tek yolu bu kanuna karşı mücadele etmektir. Çünkü çaya, Çaykur’a sahip çıkmak demek geleceğimize sahip çıkmak demektir.”